Diş gıcırdatma:
Diş gıcırdatma, genellikle uyku esnasında dişlerin sıkılması veya birbirine sürtülmesi ile gerçekleşen bir alışkanlıktır. Çocuklarda diş gıcırdatmasına neden olabilen pek çok faktör vardır. Karışık dişlenme olarak adlandırılan, süt dişlerinin düşüp daimi dişlerin sürdüğü dönemde çok şiddetli olmayan diş gıcırdatması normaldir. Daimi dişlerin tümü sürdüğünde bu alışkanlığın ortadan kalkması beklenir.
Diş gıcırdatmaya neden olabilecek bir diğer faktör de çocuğun genel sağlığıdır. Çocuktaki reflü, bağırsak paraziti gibi sindirim sistemini ilgilendiren hastalıklar; sinüzit, alerjik bronşit ve astım gibi solunum yolu hastalıkları da diş gıcırdatmayı tetikleyebilir. Özellikle erken yaşta (1-3 yaş) gözlenen diş gıcırdatması genellikle bu rahatsızlıklardan kaynaklanmaktadır. Ancak daha büyük çocuklardaki diş gıcırdatması stres veya psikolojik problemleri akla getirmektedir. Örneğin aile içi anlaşmazlıklar, yeni kardeş gelmesi veya okuldaki sorunlar gibi etkenler çocukta diş gıcırdatması başlatabilir.
Diş gıcırdatmanın tedavi edilebilmesi için nedeninin tespit edilmesi ve ortadan kaldırılması gerekmektedir. Nedenin tespiti ve çözüm sürecinde dişlerin aşınmasının önlenmesi ve diş gıcırdatmanın şiddetinin azaltılması amacıyla hastaya hareketli bir aparey (damaklık) hazırlanabilir.
Parmak emme:
Emme refleksi içgüdüseldir ve iki yaşına kadar devam eder. Parmak emme alışkanlığının daha uzun sürmesi, çocuğun büyümesi ile paralel gerçekleşecek ağız yapılarındaki gelişimi bozabilir.
Özellikle üst çene gelişimini ve dişlerin konumlanmasını olumsuz etkiler. Damak kubbesi derinleşir ve daralır, alt ve üst ön dişler arasında boşluk oluşur ve dişlerde kapanış bozukluğu meydana gelir. 4 yaşından sonra bu alışkanlık devam ederse hasar kalıcı hale gelebilir. Çocuk alışkanlığı bırakmakta zorluk çekiyorsa alışkanlık kırıcı aparey yapılması gerekmektedir.
Dil itme:
Dil itme dilin önde, üst ve alt ön dişlerin arasında konumlandığı durumdur. Parmak emme alışkanlığına benzer olarak, çene kemiklerinin gelişimini ve dişlerin sürmesini olumsuz yönde etkiler. İlerde daha uzun ve zahmetli tedaviler gerektirecek kalıcı bir deformasyon oluşmadan önce alışkanlık kırıcı bir aparey ile bu sorunun çözülmesi gerekmektedir.